veren — obs. pl. f. were, pa. tense of be v … Useful english dictionary
veren veren — bağıra bağıra ağlamak … Beypazari ağzindan sözcükler
Ta'veren — is a term used in the Wheel of Time series by Robert Jordan.Ta veren : A person around whom the Wheel of Time weaves all surrounding life threads, perhaps ALL life threads, to form a Web of Destiny. (TEotW,Glossary) Noted Ta veren*Rand al Thor… … Wikipedia
derdi veren devasını da verir — her sıkıntının, üzüntünün bir çaresi vardır anlamında kullanılan bir söz Merak etme erenler, derdi veren devasını da verir. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
parayı veren düdüğü çalar — para harcadığında insan istediğini elde edebilir anlamında kullanılan bir söz Bana kafa tutmaya hiç hakkın yok. Parayı veren düdüğü çalar. Verirsin bir görüşme parası daha. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
az veren candan, çok veren maldan — varlıklı olmayan kimsenin yardım veya armağan olarak az şey vermesi büyük fedakârlıktır, varlıklı kimsenin vereceği armağan ve yardımlar fedakârlık sayılmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
meyve veren ağaç taşlanır — bilgili, hünerli, işinde başarılı olan kimseler kıskanılır, eleştirilir ve işlerini yapmaları zorlaştırılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
köpek ekmek veren kapıyı tanır — köpek bile kendisini besleyen yeri bilir, davranışlarıyla duygularını belli eder, insan da bundan ders almalı, gördüğü iyiliği unutmamalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
elini veren kolunu alamaz — (birine) kendisine iyilik yapıldığında devamını fazlasıyla isteyen kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
verentis — ×vereñtis sm. (2) NdŽ, Lkč, Gl; LBŽ žr. 2 varinčius: Vereñčiai auga vienstypiai, lapai jų kaip rietenų J … Dictionary of the Lithuanian Language