- dokúp
- -a m (ȗ) glagolnik od dokupiti: posestvo je povečal z dokupom travnika
Slovar slovenskega knjižnega jezika . 2000.
Slovar slovenskega knjižnega jezika . 2000.
dòkup — m ono što je dodatnom kupnjom povećalo već kupljeno … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
dokup — dòkup m DEFINICIJA ono što je dodatnom kupnjom povećalo već kupljeno ETIMOLOGIJA vidi dokupiti … Hrvatski jezični portal
döküp saçmak — dağıtmak, ziyan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lokma tatlısı — is. Mayalı hamuru küçük yuvarlak lokmalar durumunda kızgın yağa döküp kızarttıktan sonra şerbete atarak yapılan bir tatlı, lokma … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga etmek — 1) tulumbanın kurumuş kösele supaplarını ıslatarak şişirmek için üzerinden su döküp kolu işletmek 2) bir geminin serenlerini daha az yer tutsun diye veya yas belirtisi olarak eğik bir duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
FESK — Yola gitmek. * Kan döküp adam öldürmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADDE — Erimiş madeni döküp tel yapmağa mahsus delikli maden levha … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİFF — Yağmurunu döküp hafiflemiş bulut. * Biçilmediğinden tanesi dağılmış ekin. * Bir nevi balık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MENDUB — Yapılması beğenilen iş. Şeriatın yasak etmediği veya emretmediği iş olmakla beraber yapılmasında sevab ve mendubiyet olan amel. Müstehab. * İyilikleri anlatılarak arkasından gözyaşı döküp ağlanan öl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük